".................................,
Geçtiğimiz 4 yılda bu üniversitede çok şey değişti. Pamukkale Üniversitesi ilk defa kendi kadrolarından gelen genç bir ekiple yönetildi. Onlarca kişi hepimizin geleceği için yönetimde sorumluluk aldı. Bilimi, ahlakı, üniversite özgürlüğünü ve ülkemizin kalkınmasını her şeyin üstünde tuttuk. Akademik yaşamda, araştırmada, eğitimde, yatırımlarda birçok yenilik bu dönemde oldu. Elbette deneyim kazanırken hatalarımız da oldu. Ama, hiçbir zaman hepimizin belirli bir zaman döneminde yönetim sorumluluğu üstlenmiş kişiler olduğumuzu ve Pamukkale Üniversitesi ailesinin bir parçası olduğumuzu unutmadık.
Bütün doğruları ve yanlışları ile bir görev dönemi önümüzdeki Ocak ayında sona erecektir. Yapılanlara geçmeden önce Pamukkale Üniversitesi'nin bütün çalışanlarına, Üniversitemizin bütün yöneticilerine, Denizli halkına, Denizli ilinin bütün yöneticilerine bu dönemde bana verdikleri destek için teşekkür ederim.
.....................................
Geçtiğimiz 4 yıl çok zor bir görev dönemi oldu. Toplumsal gerginlikler, kutuplaşmalar, ekonomik kriz, üniversitelere baskı hep gündemdeydi. Ama üniversitemizde hep huzur hakim oldu. Bu yüzden bütün Pamukkale Üniversitelilere bu huzur ortamına katkıda bulundukları için çok teşekkür ediyorum. Huzurumuz en büyük avantajımız oldu. Devletin bütün kurumları ile çok düzenli ve sağlam, kişiye bağlı olmayan kurumsal ilişkiler kuruldu. Bu süreçte, görüşü ne olursa olsun dik durabilen ve kendine güvenenler, üniversiteye hizmet etmek isteyen insanlar, dostlarım, benimle birlikte çalıştı, emek harcadı. Yönetimimizdeki başarının sırrı budur. Buradan bütün yöneticilerimize en içten teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Ne başardıysak birlikte çalışmamızın eseridir.
....................................
Elinizdeki kağıtta belki de dünyada en çok tanınan denklemi var. Albert Einstein tarafından ortaya konan bu denklemle enerji kütle dönüşümünün yasası tanımlanıyor. E enerji, m kütle.
C ışık hızıdır ve sabittir. Diğerleri değişirken c değişmez. Evrende bildiğimiz çok az evrensel sabit vardır.
Elinizdeki denklemin doğruluğu sabite dayanır. Ya sabit sabit değilse, ne olur?
Sabit değişkense o zaman istediğiniz kadar proje yapın, gece gündüz çalışın, bulduğunuz en doğru verileri girin, hesaplarınızı tüm dikkatinizle yapın, doğru sonuca ulaşamazsınız.
Bu denklemin bizimle ne ilgisi var diyeceksiniz.
Arkadaşlar değişkenler beynimizde, sabit yüreğimizdedir. Üniversiteyi üniversite yapan yüreğimizdeki evrensel sabit, özgürlük duygusudur. Üniversiteler çok uzun ömürlü kurumlardır. Zamanla her şey değişir. Binalar, yasalar, yaşam şartları, ülkeler, iktidar, rejim, inançlar değişir ama özgürlük değişmez. Üniversiteyi üniversite yapan evrensel değer özgürlüktür.
Özgürlük yürektedir. Kimse kimsenin özgürlüğünü zorla, yasayla, baskıyla alamaz. Bu duygu sağlam olduğu sürece ne değişirse değişsin üniversite hep doğru yolu gösterir.
Üniversitelerin 1000 yıllık tarihi özgürlükler tarihidir. Binlerce kez bunlar askıya alınmış, bilim adamlarından bazıları kendi elleri ile özgürlüklerini teslim etmiş, bazıları teslim etmemiştir. Binlerce bilim adamı katledilmiş, sürülmüş veya aşağılanmıştır. Ama tarih sadece özgür olanları yazmaktadır.
2007 yılında açılış konuşmamda ne söylediysem, arkasında durdum. Hiç değişmedim. Hiçbir dogma, siyasi görüş, gelenek, maddi çıkar, toplumsal baskı üniversitemizin özgürlüğünü elinden alamadı.
Önümüzde bir sınav var. Bu sınav benim sınavım değil. Çünkü ben sınavımı zaten geçtim. Görevi aldığımdan beri üniversite hem mali açıdan, hem akademik açıdan, hem araştırma açısından, hem eğitim açısından, hem sosyal ilişkiler açısından, hem uluslararası ilişkiler açısından, hem de gerçek bir üniversite olma açısından en iyi dönemini yaşadı.
Önümüzdeki sınav sizin sınavınız. Rektör seçim sistemini hepimiz biliyoruz. YÖK'ün veya Cumhurbaşkanı'nın tercihi rektörün kim olacağını belirleyebilir, ama sizin özgür iradeniz geleceğimizi belirleyecektir.
Siz ne istiyorsunuz!
Arkadaşlar bir önceki seçimde yönetimi Pamukkale Üniversiteliler devir aldı. Pamukkale Üniversitesi'nin kazandığı bağımsızlığı, bizim bağımsızlığımızı, kişisel kırgınlıklara, geçmişin gölgesine, fikir ayrılıklarına feda etmeyin. Geleceğimize birlikte yürüyelim…
Yürümek; yürümeyenleri arkanda boş sokaklar gibi bırakarak, havaları boydan boya yarıp ikiye bir mavzer gözü gibi karanlığın gözüne bakarak yürümek!..
Yürümek; dost omuzbaşlarını omuzlarının yanında duyup, kelleni orta yere yüreğini yumruklarının içine koyup yürümek!..
Yürümek; yolunda pusuya yattıklarını, arkadan çelme attıklarını bilerek yürümek...
Yürümek; yürekten gülerekten yürümek... (N.H.Ran)
Hep birlikte, cesaretle, üniversitemizin için yan yana yürürsek, gelecek aydınlık olacaktır. Korkulacak tek şey korkunun kendisidir.
.........................................."